Apartman Kararlarında Oy Birliği Mi, Oy Çokluğu Mu? Bir Ankara Hikayesi
Çocukluk Hatıraları ve Apartman Yönetimi
Ankara’da büyüdüm, büyük bir apartmanda. Çocukken, hiç düşündüğüm bir şey değildi apartman kararlarında oy birliği mi, oy çokluğu mu olduğu. Zaten o yaşlarda kimin ne karar verdiğini de pek bilmezdim. Ama ne zaman büyümeye başladım ve apartman yönetimindeki ilk rolümde görev almaya başladım, o zaman birdenbire bu sorunun cevabını aramaya başladım.
O eski apartmanımızda, hep bir sürü farklı insan vardı. Birçok farklı karakter, birbirinden çok uzak yaşlar ve düşünceler… Hatta bir keresinde, apartmanda yıllarca yaşayan komşum Nuriye Teyze’nin asansörle ilgili şikayetlerini dinlerken, şunu fark ettim: Apartman kararları, bazen bireysel taleplerin ötesinde, toplumu bir arada tutmakla ilgiliymiş.
Çocukken çok da anlamadığım bir şey vardı: Neden bazı kararlar sadece “oy birliği” ile alınır? Oysa bazen, oy çokluğu da bir çözüm sunabilir. Yavaş yavaş anlamaya başladım. İşte o gün, apartman kararlarında oy birliği mi, oy çokluğu mu olduğunu araştırmaya karar verdim.
Apartman Kararlarında Oy Birliği: Herkesin Onayı mı, Zorunluluk mu?
Şimdi daha geniş bir perspektiften bakınca, oy birliğinin anlamını daha iyi kavrayabiliyorum. Apartman yönetiminde “oy birliği”, herkesin aynı görüşte olduğu anlamına gelir. Yani, herhangi bir konuda karar alırken, tüm kat malikleri ya da komşuların ortaklaşa karar vermesi gerekir. Ankara’daki apartmanımda, bu karar türü genellikle çok önemli ve toplumu ilgilendiren konularda geçerli olurdu. Mesela, apartman dış cephesine yapılacak bir değişiklik, aidat artışı gibi büyük konularda hep oy birliği aranırdı.
Düşünsenize, bir bina düşünün; içinde 20 daire var, 20 farklı karakter var. Her birinin beklentisi, amacı ve istekleri farklı. Kimisi kiracı, kimisi ev sahibi, kimisi zengin, kimisi dar gelirli. Herkesin ortak bir paydada buluşması zor. Bu tür konularda herkesin “evet” demesi zor olsa da, kanunen bazen bu şart aranıyor. Bu yüzden, bazen bir tek kişi dahi “hayır” dese, karar alınamaz.
Ama, şunu da fark ettim: Oy birliği bazen gereksiz yere karar almayı engeller. Hani bizim apartmanda da bir ara eskiyen asansörle ilgili sürekli toplantılar yapılırdı. Bir komşumuz, buna itiraz ederdi çünkü “güvenli” bir asansör istemiyordu, “daha ucuz” ve “yeni” diye. Oysaki diğer 19 daire sahibi, asansörün değişmesini istiyordu. Ancak, işte o bir kişi yüzünden karar alınamıyordu. Bazen bu kadar küçük engeller, tüm apartmanın huzurunu bozabiliyor.
Apartman Kararlarında Oy Çokluğu: Bir Çözüm Önerisi
İşte burada devreye “oy çokluğu” giriyor. Oy çokluğu, aslında demek oluyor ki, herkesin onayı olmasa da, çoğunluğun kararı yeterli oluyor. Çoğunluğun kararını kabul etmek, bazen her bireyin ayrı düşüncelerini bir kenara bırakmasını gerektiriyor ama bu sayede işler hızlanabiliyor.
Bu durumu en yakın arkadaşım Serkan’ın yaşadığı apartman deneyiminde gördüm. Serkan, bir dönemin sonunda, kendi apartman yönetiminde “oy çokluğu” uygulamalarına geçmişti. Aslında bu karar, başlangıçta kimseyi memnun etmemişti. Ama bir süre sonra herkes, bazı kararların bu şekilde alınıyor olmasının, yaşamı kolaylaştırdığına karar verdi.
Serkan bir gün bana, “Bak, insanın bazen birazcık ‘bireysel’ olmaktan ziyade, toplumsal olarak düşünmesi gerekiyor,” dedi. Hani bazen fazla ısrarcı olmak, küçük ayrıntılarda ısrar etmek, büyük bir sorunun çözülmesini engelliyor ya, işte tam da öyle bir durumdu. Bu durumu her zaman gözlemlerim; bazen çoğunluğun kararına saygı göstermek, kişisel çıkarları arka plana atmak, herkes için daha iyi bir sonuç doğurabiliyor.
Örneğin, apartmanımızda son zamanlarda “oy çokluğu” ile alınan bir karar vardı. Apartmanın dış cephesinin yenilenmesi için bir proje hazırlanmıştı. 20 kişi de var ama herkesin onayını almak çok zordu. Sonunda çoğunluğun kararına göre, işler hızla ilerledi ve proje tamamlandı. Sonuç olarak, apartman yenilendi, herkes mutlu oldu ve binamız değer kazandı.
Sonuç: Hangisi Daha Etkili?
Sonuçta, apartman kararlarında oy birliği mi, oy çokluğu mu olduğu sorusu aslında yaşamın gerçekleriyle ilgili. O kadar çok farklı insan var, o kadar çok farklı görüş var ki, bazen tam anlamıyla herkesin fikrini almak zor olabilir. Ama çoğunluğun kararına saygı göstermek, toplumsal anlamda daha hızlı ilerlememize olanak tanıyabilir.
Her ne kadar oy birliği ile karar almak daha ideal gibi görünse de, bazen oy çokluğu ile çözüm bulmak daha verimli olabilir. Benim gözlemime göre, özellikle büyük apartmanlarda, oy çokluğu çoğu zaman daha hızlı bir çözüm sağlar. Yani, her zaman bu sorunun yanıtı “herkesin mutlu olması” olmayabilir, ama çoğunluğun kararına uymak, toplumsal ilişkileri sürdürebilmek adına önemli olabilir.
Evet, belki de bu yazıyı yazarken biraz daha olgunlaştım. O eski apartmanımızda yaşadığım o çocukluk hatıralarımdan çok şey öğrendim. Kimse her zaman istediği şekilde karar alamaz, ama önemli olan, sonunda hep birlikte yaşamak için çözümler bulabilmek.