İtfaiyenin Numarası 110 mu, 112 mi? Psikolojik Bir Mercekten Bakış Bir psikolog olarak, insan davranışlarını anlamak ve çözümlemek, hayatımın en ilginç yönlerinden biri. İnsanlar, doğru kararları alırken bazen kararsız kalabilir, anlık durumlarda ne yapacaklarını bilemeyebilirler. Bugün, toplumda sıkça karşılaşılan bir soru üzerine duracağız: “İtfaiyenin numarası 110 mu, 112 mi?” Bu soru, pek çok kişi için alışılmadık bir kararsızlık anı yaratabilir. Her iki numara da acil yardım hatlarıdır, ancak itfaiye ile ilgili soruları yönlendireceğiniz doğru numara nedir? Bu yazıda, bu basit görünen soruyu psikolojik açıdan ele alacağız. Bilişsel, duygusal ve sosyal psikoloji boyutlarıyla bu kararsızlığın nedenlerini ve sonuçlarını inceleyeceğiz. Bilişsel Psikoloji…
Yorum BırakKüçük Keşifler Yazılar
Meâni Ne Demek? Felsefi Bir Bakış Açısıyla Anlamın Derinlikleri Filozof Bakışıyla Meâni: Anlamın İzinde Dil, insanın dünyayı anlamlandırma çabasının bir aynasıdır. Her kelime, yalnızca bir ses değil, bir düşünceyi, bir duyguyu, bir kavramı taşır. Meâni kelimesi de, bu düşünsel yolculukta, dilin ötesine geçerek anlamın derinliklerine inmeye davet eder bizi. TDK’ye göre meâni, “bir kelimenin veya ifadenin anlamları” olarak tanımlanır. Ancak, anlam sadece dilin sunduğu basit bir araç değildir. O, bizi varoluşun ve bilginin özüne götüren bir anahtardır. İşte bu bağlamda, “meâni”yi sadece dilbilgisel bir kavram olarak değil, felsefi bir derinlik ve çok katmanlı bir düşünme biçimi olarak ele almak gerekir.…
Yorum BırakIskandil Nasıl Çalışır? Toplumsal Yapılar ve Cinsiyet Rolleri Üzerine Bir İnceleme Bir araştırmacı olarak, toplumsal yapıları ve bireylerin bu yapılarla nasıl etkileşimde bulunduklarını anlamak her zaman ilgimi çekmiştir. Her toplum, kendine özgü ritüeller, pratikler ve normlarla şekillenir. Bu yazıda, evlerimizin köşe bucaklarında yer alan, genellikle halk arasında “iskandil” olarak bilinen aydınlatma cihazlarının kullanımını, toplumsal normlar, cinsiyet rolleri ve kültürel pratikler çerçevesinde inceleyeceğiz. İslandilin, sadece bir ışık kaynağı olmaktan çok daha fazlasını ifade ettiğini, sosyal hayatımızda bir yansıma oluşturduğunu göreceğiz. İskandil Nedir ve Nasıl Çalışır? İskandil, geleneksel bir aydınlatma aracı olarak, özellikle kırsal ve geleneksel evlerde sıkça karşılaşılan, gazla çalışan bir…
Yorum Bırakİntisab Ne Demek? TDK’dan Tarihe, Toplumsal Değişime Tarihin İzinde: İntisabın Anlamı ve Dönemsel Evrimi Bir tarihçi olarak, kelimelerin yalnızca anlamlarının ötesinde, bir toplumun kültürünü ve düşünsel evrimini yansıttığını fark etmek oldukça anlamlıdır. Her kelime, bir zamanlar bir ihtiyacı, bir düşünce biçimini ya da bir dönemin ruhunu tanımlamak için ortaya çıkmıştır. “İntisab” kelimesi de, tarihsel bağlamda önemli bir yer tutar ve hem bireysel hem de toplumsal anlamda derin bir iz bırakmıştır. Günümüzde hala sıklıkla karşılaştığımız bu kelime, aslında çok daha eski bir geçmişe dayanır. Türk Dil Kurumu (TDK) tarafından tanımlandığında, “intisab” kelimesi, bir şeyle sıkı bir bağ kurma, bir düşünceyi benimseme…
Yorum BırakYakamoz Ne Denir? Işığın Suda Dans Eden Anlamı Denizin gecedeki sessiz ışıltısını anlatmak için başka hiçbir kelime “yakamoz” kadar derin, zarif ve şiirsel değildir. Türkçede sıkça “denizdeki parıltı” anlamında kullanılsa da, bu kelimenin kökeni, anlam katmanları ve günümüzdeki kullanımı hem dilbilimsel hem de kültürel açıdan oldukça zengindir. Yakamoz kelimesi, yalnızca bir doğa olgusunu değil; insanın karanlıkla ışık, sessizlikle hareket arasındaki bağını anlatır. Yakamozun Kökeni: Dilin Derin Sularında Bir İz “Yakamoz” sözcüğünün kökeni Yunanca diakimózis (διακυμώσις) kelimesine dayanır. Bu kelime, “dalgalanma” ya da “denizin yüzeyinde ışığın yansıması” anlamına gelir. Osmanlı döneminde denizcilik terimleri arasında yer alan “yakamozi” ifadesi, zamanla Türkçeleşerek bugünkü…
8 YorumKarun Hangi Peygamber Zamanında Yaşamış? – Musa’nın Çağında Servetin Sınavı Kısa cevap: Karun (Karûn/Qârûn), Hz. Musa (Mûsâ) döneminde yaşamıştır. Kur’an-ı Kerim’de özellikle Kasas Suresi 76–82. ayetlerde Karun’un serveti ve akıbeti, Musa’nın çağındaki büyük sınavlardan biri olarak anlatılır. Bazı sorular vardır; bir tarih bilgisinden çok daha fazlasını tetikler. “Karun hangi peygamber zamanında yaşamış?” diye sorulduğunda, yalnızca bir kronoloji aramıyoruz; güç, servet ve sorumluluk arasındaki kadim ilişkiyi de aralıyoruz. Gelin, bu kıssayı—Musa’nın çağında sahne alan bu çarpıcı hikâyeyi—kökenlerinden bugünün dünyasına ve yarının ihtimallerine doğru birlikte yürüyelim. Karun Hangi Peygamber Zamanında Yaşamış? – Metinlerin Tanıklığı İslamî kaynaklara göre Karun, Hz. Musa’nın kavminden zengin…
8 YorumPostür Nasıl Yazılır? Kültürel Beden Dili Üzerine Antropolojik Bir Yolculuk Bir antropolog olarak, her kültürün kendi beden diliyle konuştuğuna inanırım. Bazen bir selamlaşma, bazen bir duruş ya da bir bakış — hepsi toplumun derin sembollerini taşır. Postür nasıl yazılır? sorusu, yalnızca dilbilgisel bir merak değildir; aynı zamanda kültürlerin insan bedenine yüklediği anlamların da kapısını aralar. Bedenin duruşu, insanın kimliğini, ait olduğu topluluğu ve hatta inandığı değerleri yansıtır. O halde, bir toplumun postürü aslında onun kültürel kimliğinin yazılı olmayan bir metnidir. “Postür” Kelimesi ve Anlam Katmanları Türkçede postür kelimesi, bedenin dik duruşunu, oturuş biçimini ya da genel fiziksel pozisyonunu ifade eder.…
4 YorumKarakafes Otu Nerede Yetişir? Bitki Âleminde Strateji, Empati ve Biraz da Komedi Dürüst olalım… Bitkilerle ilgilenmek bazen ilişki yürütmek gibi. Erkekler gibi çözüm odaklı davranırsan “Nerede yetişir, nasıl büyür?” diye haritaya bakarsın; kadınlar gibi empatiyle yaklaşınca “O da toprakta huzur arıyor, biraz güneş, biraz sevgi yeter” dersin. Karakafes otu söz konusu olunca ikisi de işe yarıyor: hem strateji hem duygusallık. Çünkü bu bitki hem inatçı bir asker gibi stratejik davranıyor hem de romantik bir ilişki gibi doğru ortamı bulduğunda coşup gidiyor. Karakafes Otu: Adı Sert, Kendisi Şifacı İlk olarak şu “karakafes” ismine aldanmayın. Kulağa sanki Orta Çağ’dan çıkmış bir zindancı…
Yorum BırakKaraciğeri En Çok Ne Yorar? Gerçekleri Konuşalım! Modern Hayatın Sessiz Kurbanı: Karaciğer “Biraz alkol, biraz yağlı yemek ne olacak ki?” diye düşünen milyonlarca insandan biriysen, bu yazı seni rahatsız edebilir. Çünkü mesele sadece bir organı yormak değil; yaşam biçimimizin, tüketim alışkanlıklarımızın ve sağlık konusundaki umursamazlığımızın acı faturasıyla yüzleşmek. Karaciğer, vücudumuzun laboratuvarı gibidir; her lokmayı, her yudumu, her hapı filtreler. Peki biz ne yapıyoruz? Ona sürekli fazla mesai yaptırıyor, sonra da “Neden halsizim?” diye şaşırıyoruz. Alkol: En Masum Görünen Suçlu Evet, klişe gibi durabilir ama hâlâ en büyük düşman alkol. Üstelik mesele sadece “çok içmek” değil. Düzenli olarak az miktarda alkol…
Yorum BırakKısa cevap: Karabiberin (Piper nigrum) anavatanı Hindistan’ın güneybatısındaki Batı Ghatlar—özellikle Malabar kıyıları (bugünkü Kerala)—ve buradaki nemli tropik yağmur ormanlarıdır; dünya sahnesine de buradan sıçramıştır. Karabiberi ilk kez havanda dövdüğüm günü hatırlıyorum: burnumu yakan o keskin koku, sanki bin yıllık bir hikâyeyi bir anda mutfağıma taşımıştı. “Bu küçük taneler nereden geldi, kim milyonlarca insanın damak zevkini şekillendirdi?” diye sordum kendime. Cevap, yalnızca bir coğrafya değil; ticaret yolları, imparatorluk hesapları, dilimize sinmiş deyimler ve geleceğin gıda sistemleriyle iç içe geçen bir kültür tarihi. Hadi, birlikte o kokunun izini sürüp “karabiberin anavatanı neresi?” sorusunu derinlemesine konuşalım. Karabiberin Anavatanı: Batı Ghatlar’ın Nemli Ormanları Karabiber,…
Yorum Bırak