Arkadaş Defterine Ne Yazılır?
O Anki Hissiyat: Yazmak ve Susmak Arasında
Bazen, hayatın içinde bir şeylerin değiştiğini, dönüşmeye başladığını hissedersiniz. Bir an gelir, bir bakmışsınız, her şeyin farkına varmışsınız ama yine de bir şey eksiktir. Kayseri’de yaşıyorum, 25 yaşındayım. Aslında çok da farklı değilim çoğu insandan. Yalnızca, duygularımı çok derinden yaşıyorum ve bunu yazmak, her şeyi bir kenara bırakıp tek bir deftere dökmek bana en büyük rahatlamayı sağlıyor. Bu yazıda da tam olarak o anı anlatmak istiyorum: “Arkadaş defterine ne yazılır?” sorusu, bir gece nehrinin kenarında birden beliren o eski dostlukları hatırlatıyor.
Bir akşam, bir kafede, yıllardır görmediğim en yakın arkadaşım Serdar ile otururken, defterimin kapağını açmak, ona bir şeyler yazmak için hissettiğim o tuhaf ama samimi isteği fark ettim. Arkadaş defteri, yıllardır içimde biriktiği için bir anlam taşır oldu. “Serdar’a ne yazmalıyım?” diye düşündüm, ama sonrasında şunu fark ettim: Bu defter, sadece Serdar’a değil, aslında yıllardır gizlediğim tüm duygularıma dair bir yansıma olacak.
“Bir Daha Hiçbiri Gibi Olmazdı” – Serdar ile Konuşma
Serdar’ın yanına oturdum, önce biraz boş boş konuştuk, sonrasında ise ortam derinleşti. Her ikimiz de aynı duyguları yaşıyor gibiydik. Kafedeki kalabalık, yerini sessizliğe bırakırken, birden ona dönüp dedim ki:
Ben: “Biliyor musun, bazen hayat bana bir arkadaş defteri veriyor gibi hissediyorum. Yazmaya ne zaman başlasam, içimdekiler birer birer kağıda dökülüyor.”
Serdar: “Ne yazıyorsun, mesela?”
İçimde, kelimeler arada kayboluyordu ama bir şeyler anlatmak zorundaydım. Serdar’ın yüzü, içimdeki karmaşayı görmek için yeterliydi.
Ben: “Herkese yazmam gereken bir şeyler var aslında. Ama bazen doğru zamanı bulmak zor. Ya da, bilmiyorum, yazdıklarım hep eksik kalıyormuş gibi.”
Serdar güldü, o an fark ettim, yıllar sonra bile aynı şekilde gülümsüyordu. Ama ben o kadar yalnızdım ki, yazmak bana çözüm gibi geliyordu.
Serdar: “Bence her şey bir şekilde anlam kazanıyor. Yazmaya başladığında belki de… bambaşka bir şey bulacaksın.”
Defterin Sırrı: Hayal Kırıklığı, Heyecan, ve Umut
O gün, o akşamı düşündüm. Arkadaş defterine ne yazılır? Ne yazılmalı? Bir arkadaş defteri, seni her zaman hatırlatan bir şey değil midir? O gece, defteri açtım ve sayfasına bir şeyler yazmaya başladım. Sadece Serdar’a değil, aslında yıllardır yazamadığım her şeye. Hayal kırıklıklarım, kayıplarım, ama bir o kadar da heyecanlarım. Belki de yazmak, kaybolan zamanı geri getirmek gibi bir şeydi.
“Bazen insan, sevdiği insanlar için yazmak istiyor, ama bir türlü başlayamıyor. Belki de en başta korkuyor, bu yazdıkları ne kadar anlamlı olacak? Sonra anlıyorsun, yazdığın her şeyde senin ruhun var. Ya da… ben hep bunu düşündüm.”
Serdar ile aramızda, bir tür sessiz bir anlaşma vardı. O an, sanki yıllardır yazmadığım her şeyi ona yazıyordum. Arkadaş defteri, sanki duygularımı saklayacağım bir kutu gibi olmuştu. Ama bu kutu, sadece başkaları için değil, ben kendim için de bir yer bulmak istiyordum.
“Arkadaş Defterine Ne Yazılır?” – İçimdeki Duyguların Yansıması
O anda şunu fark ettim: Arkadaş defteri, kelimeleri birbirine bağlamak, kaybolan umutları bulmak ve bir dostluğu anlamlı kılmaktı. Gerçekten de, bir arkadaş defteriyle ne yazılır? Yazdıkça, her şeyin biraz daha netleştiğini gördüm. Hayal kırıklığı, heyecan, umut… hepsi orada, birbirinin içinde gizliydi.
Bazen hayal kırıklıkları yazılmadan geçer, bazen ise bir umut, insanı hep ileriye taşır. Bu yazı, bir arkadaş defterinin içinde kaybolan duyguların, kelimelere dökülerek ne kadar değerli olduğunu bana hatırlattı.
Ve Sonra
Bir süre sonra, defterimin son sayfasına geldim. Serdar’a yazdıklarımı, sanki hayatın bütün anlarını içine sığdırmışım gibi hissettim. Ama aynı zamanda bu defter, sadece bana ait bir şeydi. Kimseye gösteremeyeceğim, ama kimseye de anlatmak zorunda kalmayacağım bir sır. Belki de dostlukların değerini anlamak, o eski defteri bulmakla başlıyordu.
Ben: “Bazen en güzel yazılar, kalp kırıklıklarının ardından gelir, değil mi?”
Serdar: “Evet, bazen susmak gerek. Ama yazmak da öyle bir şey, insanın ruhunu dışarıya bırakması gibi.”
Serdar, bir zamanlar yazdığı o eski notları hatırlayarak gülümsedi. Ama ben o an şunu fark ettim: Arkadaş defterine ne yazılacağı, duygularımızla şekillenen bir şeydi. Onlar, zamanla birikir ve bir gün elinizde birikmiş, hafifçe sararmış sayfalara dökülür.
Bunu yazdıktan sonra, belki bir gün o defteri tekrar açar ve tüm o duyguları okurum. Ama şimdi biliyorum: O defterde yazacak çok şey var.