1 Bira İçtikten Sonra Ağrı Kesici İçilir Mi? Bir Akşam Üzerine
Kayseri’nin Soğuk Akşamında Bir İkilem
Günlerden cumaydı, Kayseri’nin soğuk rüzgarları hafifçe yüzümü okşarken, ben evimin penceresinden dışarıyı izliyordum. Akşamın karanlığı yavaşça şehri sarhoş etmeye başlamış, eski taş binaların arasında bir hüzün geziniyordu. Gözlerimde yorgunluk, kafamda ise karmaşa vardı. İşte o an, geçen haftaki tüm olaylar bir anda aklıma geldi. Hangi akşam değil ki; insanın içi yanmaz mı? Bu aralar kalbimi hüzün sarmıştı; sık sık başım ağrıyordu. Öyle ki, kafama bir şey takıldığında, bazen bu ağrı, bir kasvet gibi çöküyordu.
İçimde biriken her şeyin, her sorunun üzerine bir parça rahatlık, bir kaçamak lazımdı. Çıkıp bir bira içsem, belki biraz hafiflerim diye düşündüm. Kayseri’nin soğuk akşamlarında, birkaç saatliğine rahatlamak için birayı açtım. Evet, belki yanlış bir hareketti ama o an kendimi hep böyle hafif hissetmek istemiştim.
“Ağrı Kesici İcin Mi?”
Bira boğazımda yavaşça kaybolurken, birden kafama takılan soruyu hatırladım: “Acaba 1 bira içtikten sonra ağrı kesici içilir mi?” Bir yanda kafamda kalan, uzun süredir bitmek bilmeyen baş ağrısı, diğer yanda ise rahatlamak için bir anlık çare arayışım… Kendi kendime düşündüm, hayatımda çok fazla şey vardı bu kadar basit ve pratik çözümlere sığmayan. Fakat bu defa bana gerçekten bir çözüm lazımdı. Bira bardağımı yerleştirirken, kafamda yankılanan düşüncelerle hızla kendimi kaybettim.
Elimi cebime attım, ağrı kesicimi çıkardım. Ama işte o an bir şey oldu. İçimdeki ses, durmamı söylüyordu. “Bu, doğru mu? Bu ağrı kesicinin vücudumda yapacağı etki nasıl olur?” diye düşündüm. Hayır, mantıklıydı: İkisini birleştirmek, basit bir çözüm gibi görünse de, ikisi arasındaki etkileşim hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Kendimi ikilemde buldum; bir yanda işimi kolaylaştıracak olan ağrı kesici, diğer yanda vücudumun buna ne tepki vereceği korkusu.
O Anlarda Hissettiklerim
Başım biraz daha zonklarken, ilk başta kendimi rahatlamış hissediyordum. Ama sonrasında bir gariplik oldu; bir garip huzursuzluk. Ağrı kesiciyi yutmaya ne kadar istekli olursam olayım, o an bir şeyler eksikti. Vücudum birden yavaşladı, içimdeki bu ikilemde bir boşluk var gibiydi. Huzursuz oldum. Acaba doğru yapıyor muyum?
Belki de insan, bazen cevapları dışarıda aramak yerine, içinde bulmalıydı. Ağrı kesici mi içmeli, biranın mı etkisinde kalmalıydım? Bir yanda anlık bir rahatlık, diğer yanda bilinçaltımda uyanan bir korku vardı. İnsan bazen duygusal bir boşluğu, fiziksel bir çareyle doldurmak ister ama ne yazık ki ne içtiğin bira ne de aldığın ilaç her zaman istediğin huzuru vermez. O an bir şey fark ettim; birayı içmek ve ağrı kesici almak sadece geçici bir çözüm sunuyordu, içimdeki karmaşayı çözmüyordu. O kadar çok şeyi biriktiriyordum ki, hiçbir madde bu yükün altından kalkamazdı.
Biranın Ardında Yatan Anlam
Bira içtikten sonra, bir anlık rahatlama oldu. Ama o an yalnızca dışarıdaki dünya geçici olarak kaybolmuştu. İçimdeki karanlık, düşüncelerim, kaygılarım hala duruyordu. İnsan bazen yalnızca bir şeylerin geçmesini ister, ama geçmesini beklemek, onlardan kaçmak kadar tehlikeli olabiliyor.
Kendi kendime düşündüm; belki de sorun, bazen ağrıları geçici yollarla geçirmeye çalışmamızdan değil, içinde bulunduğumuz duygusal halleri görmezden gelmemizden kaynaklanıyordur. İçimdeki huzursuzluğu, kaygıları çözmek için ağrı kesiciye ya da biraya sarılmak yerine, bazen onları gerçekten anlamaya çalışmalıyım.
Sonunda Ne Yaptım?
Bir süre bekledim, sonra ağrı kesicimi geri yerine koydum. Bira biraz daha kaldı masamda. Birkaç yudum daha aldım ama kararımı vermiştim. Belki de baş ağrım geçmezdi, belki de ne bira ne de ilaç bana rahatlama sağlamazdı. Ama o an bir şeye karar vermiştim: Duygusal boşluklarımı basit çözümlerle doldurmamaya, onların üstüne daha sağlam düşünceler inşa etmeye.
Bazen tek ihtiyacımız olan şey, bir adım geri atıp, içimizdeki sorunları gerçekten anlamaya çalışmaktır. Baş ağrısı mı? Belki sadece biraz zaman, biraz huzur, biraz yalnızlıkla geçer. Kim bilir?